Aşağıdaki cümleler, bir zamanlar  “zamane hatunlarının yaşadığı zorluklar”  temalı bir yarışmaya gönderdiğim yazının ortasından alıntıdır..Bugün bizzat kendimden alıntı yapmak istedim..

“(…) Sonra tabi güncel konulardan da uzak olmamak gerekiyor, her haltı takip etmenize rağmen, gözünüzden kaçan ufacık bir haber yüzünden hemen apolitik ya da anti-entelektüel yaftasını yapıştırıverirler mazallah!

Karmaşanın içinde mutlaka siyaset ve ülke sorunlarını takip etmek, hatta magazinel olaylardan ve maçlardan da haberdar olmak şart, dost meclislerindeki sohbetlerden geri kalmak zamane hatununa yakışmaz çünkü..Kendinize gösterdiğiniz hassasiyeti erkek arkadaşa göstermezseniz bozulur, “biz neden böyle olduk”lar, “sen artık beni eskisi gibi sevmiyorsun”lar havada uçuşur..

 En çok korktuğum da, ileride ailemle ve sevdiklerimle bu kadar az vakit geçirebildiğim için pişman olmak..Sonuçta giden yıllar, geçen zamanlar geri gelmiyor..Bazen ‘yetişkin’lerden duyuyorum; “çocuğumun büyümesine şahit olamadım” diyorlar..Bu bence bir anne-baba için çok hüzünlü ve bir o kadar da çaresiz bir handikap..Çocuğuna daha kaliteli hayat sağlamak için didiniyorsun, ama onunla yeteri kadar zaman geçirip hayatını yaşayamıyorsun.. Zaten ben evli ve çocuklu olup da kariyerinde ilerleyen, aynı zamanda çoluğuna çocuğuna yeteri kadar vakit ayırabilen hatunlara inanamayarak ve bir o kadar imrenerek bakıyorum..Nasıl oluyor da ben ailemle yaşarken, akşam yemeğini hazırlamazken, çamaşır yıkayıp evin düzenini sağlamak zorunda olmazken bir şeylere yetişmeye zorlanırken, onlar bütün bunların üzerine bir de iki dirhem bir çekirdek olup çalışmaya gidiyorlar, eşlerine zaman ayırıyorlar, anlayan beri gelsin..

“Hatunun hatuna akrep etmez ettiğini” benzeri sözlere inanmama sebep olacak çekememezlikler oluyor bazen iş hayatında, belki ben de yapıyorumdur bilemiyorum ama kadın müdür ile çalışmak, gözünü kariyer hırsı bürümüş ve duygulara yer vermeyen hemcinsler ile uğraşmak hiç kolay değil..Umarım ilerde kendimden bir canavar yaratıp, “ruhsuz, robot gibi kadın, işinde yükselmekten başka bir şey düşünmüyor” dedirtmem kimseye..

İstiyorum ki elimi attığım tüm mecralarda başarılı olayım, sevdiklerim yanımda olsun, hem kendime hem onlara yetebileyim, ihmal etmeyeyim ve edilmeyeyim, işimde ve akademik hayatımda her şey yolunda gitsin, huzurlu olayım, bu arada o etkinlik senin, bu eğlence benim gezeyim, dünyadaki sorunların ucundan tutabileyim, birilerine faydam dokunsun, arkamda kalıcı hatıralar bırakabileyim, becerikli olayım, güzel yemekler pişirebileyim, hem eğlenilecek hem evlenilecek hatun olayım 🙂 , sevgilimle/eşimle büyük aşk yaşayayım, en keyifli zamanlarımızı birlikte geçirelim, en az iki tane çocuğum olsun, onlara benim ailemin bana sunduğu imkanları sağlayabileyim, kadın olduğum için kendimi bazı alanlarda erkek milletine karşı ispatlamak zoruda kalmayayım, cinsiyet ayrımcılığına maruz kalmadan kendimi kabul ettireyim, sokakta istediğim saatte korkmadan gezebileyim, hayatım dengede kalsın, arabayı park edemeyince “hatuna ehliyet verirsen böyle olur” sözünü duymayayım, birileri beni sadece ben olduğum için sevsin, erkek arkadaşım beni makyajsız, en doğal halimle beğensin, maske takmak ve sürekli dinamik görünmek zorunda kalmayayım, bazen kafam rölantide çalışabilsin, kilo vermek için yırtınmayayım, adamlar karşımda en yağlı yemekleri yerken salataya tabi olmayayım, daha doğrusu kendimi buna mecbur hissetmeyeyim, iş hayatındaki cambazlıklara alet olmayayım, yükselmek için karakterimden ödün vermeyeyim, meziyetlerim karşımdakiler tarafından anlaşılsın, hatun olduğum için hakkım yenmesin…

Ne olursa olsun ben böyle yaşamayı ve mücadele etmeyi seviyorum..Sanırım her şey önüme hazır olarak sunulsa ve çaba göstermeden bir şeyleri elde etsem bu kadar kıymetli olmazdı..

6 Yorum

Filed under içimden geldiği gibi

6 responses to “

  1. ayça

    özledik yazılarını zeynebim

    Beğen

  2. albaraz

    🙂 halen bu sayfaya bakan ve yorum yazan bir tanıdığımın olması sevindirici, aynı zamanda düşündürücü ve düşündürürken güldürücü 🙂
    Ben de kendi yazılarımı özledim sanırım ki gecenin bu saatinde blog kurdu oldum..

    Beğen

  3. deniz

    yazilarini cok begendim ! hatta bayildim birsuru arkadasima yolladim 🙂

    Beğen

  4. Hale

    2012 olmuş ben de bir yorum yapayım, hayırdır Zeynep kendini bu durağan hayatın hızına kaptırdın değil mi , blog’a vakit ayıramıyorsun 🙂 Kötü bir şey olmadığını varsayarak daha doğrusu ümit ederek hepimizin yaşadığı bu durağanlıkta boğulurken geçen zamanın hızına şaşırmaktan yazamadığını düşünüyorum 🙂 Çalışırken herşey aynı gibi :(Umarım herşey yolundadır….Kendine iyi bak ve yazmaya devam et 🙂 Öpüyorum..

    Beğen

  5. albaraz

    Ben bu yorumuna cevap vermeyecek kadar mı göz ardı etmişim acaba bu blogu ? Gerçi bu yorumun ile ilgili bir yazışmamız olmuştu, ancak buradan geri dönüş yapmamışım..Ben nedense bu bloga küsmüşüm..Ama şimdi tekrardan geri dönmeyi ve eskisi gibi yazabilmeyi umuyorum ! Teşekkür ederim beğenin için !

    Beğen

  6. albaraz

    Hale Selam.. Ben iş hayatını bıraktım ve blog hayatına dönmeye karar verdim:) Yorumuna cevap yazmamışım sanırım..Hatta son 5-6 aydır blog sayfamı açmamışım bile..Yazmayı seviyorum ve tekrardan kendime yazacak gücü bulduğumu düşünüyorum.. Umarım okursunuz 🙂

    Beğen

Yorumunuz için teşekkürler...