Monthly Archives: Temmuz 2013

Şanda Tiryaki

Arnavutköy-Kuruçeşme hattını nasıl bilirsiniz ? Sıra sıra dizili balıkçılar, meyhaneler, kafeler; keyifli bir manzara ve upuzun bir yürüyüş yolu.. Son zamanlarda kulağıma gelen, ancak gitme fırsatı bulamadığım Şanda Tiryaki; ‘Arnavutköy’de balıkçıdan başka lokanta bulamayız‘ algımı kıran, üstelik manzaraya karşı kebap sunan bir mekan olarak hafızamdaki yerini aldı…

Ulus’ta uzun süre Tiryaki Ocakbaşı olarak bilinen yer; Arnautköy Şanda Kebap ile birleşmiş ve pek de güzel olmuş. Servis kaliteli; ne insanı huzursuz eden bir serilikle oradan oraya koşanlar var, ne de bir şey istediğinizde elinizi 5 dakika havada bırakanlar.. Kararında ve dozunda bir ilgi ile müşterilerini hoşnut etmeye çalıştıkları her halinden belli çalışanlardı gördüğümüz Şanda Tiryaki’de.

Şanda Tiryaki

Yemeklere gelecek olursak; iftar saati olmasına rağmen zamanlamanın gayet ölçülü, lezzetlerin yerli yerinde ve de etlerin ağızda dağılan cinsten olduğunu söyleyebilirim. Yalnız; birimize gelen tabak sanırım iftar için hazırlanan menülere dahildi ve bizim siparişimize istinaden değil, önceden hazırlanmıştı. Bu sebeple olması gerekenden biraz daha soğuk servis edildiğini belirtmem gerekiyor. Ancak yine de iftarın tüm o hengamesine rağmen sofradan mutlu kalkmamızı sağladı Şanda Tiryaki.

Hem bahçesinde hem de üst katta manzaraya hakimsiniz, burası öyle hangar gibi büyük kebapçılardan değil; ufak tefek, sevimli iki katlı bir ‘lokanta’.. (Dikkatli okuyucular, genelde ‘lokanta’ kelimesini ‘restaurant’ sözcüğüne tercih ettiğimi fark etmişlerdir. Hem Türkçe olduğu için, hem ‘restoran’ mı ‘restaurant’ mı karmaşasından kurtardığı için..Hem de neden bilmem, lokanta kafamda  çok daha sempatik bir hayal canlandırıyor.)

Kebaptan bir anda ruhun gıdasına geçiş yapmış olacağım aniden; fakat  iki gündür aklımda Gamsız Hayat şarkısı var Candan Erçetin’in. Oldum olası çok severdim bu şarkıyı,lakin sanki yıllar geçtikçe sözleri daha da bir anlamlanmış gibi geldi bana..Zira hakikaten de ‘gamsız hayat herkese başka sunuyor garip oyunlarını’ ve de ‘herkese başka soruyor geçmiş hesaplarını’..En güzeli ‘Boşvermişim Dünyaya’ şarkısı tadında yaşamak hayatı.

Hepinize afiyet olsun !

Not 1: Fotoğrafı gecce.com sitesinden aldım. Çünkü Şanda Tiryaki’nin sitesi çalışmıyordu ve ayrıca o akşam fotoğraf çekmeyi unutmuştum.

Not 2: Nöronlarım arasında dönen diğer bir şarkı da Pinhani : Dön Bak Dünyaya.. Her dinlediğimde aynı keyfi veriyor bu şarkı bana…

 

Yorum bırakın

Filed under içimden geldiği gibi, Mutluluğun Tarifi : Yemek

Hayat…

Yaklaşık 1.5 aydır yazmadığım için, iddialı bir başlıkla dönmek istedim sayfama.  Düşündüm ve aklıma “hayat” kelimesinden başka bir konu gelmedi; zira hayat yazması kolay, anlatması oldukça zor bir olgudur. Yeteri kadar felsefik bir giriş yaptığıma inanıyor ve esas konuya geçiyorum…

1.5 ay… Kimileri için ne yavaş geçmiştir; hastalığı olana, birini bekleyene, sevdiklerini kaybedene, yalnız olanlara. Bazılarınaysa bir gün gibi… Bu blogta sanırım bir iki kez kullanmıştım “hayatımın dönüm noktlarından biri” ibaresini..Ama bu kez hakikaten öyle. Soyadım değişti mesela ki bu aslında hayatımın da büyük ölçüde değişmesine tekabül ediyor aynı zamanda..

Heyecan, sevinç, stres, keyif, huzur, endişe, mutluluk..Tüm bu duyguları aynı potada eriten pek az mihenk taşı vardır insanın hayatında ve işte ben o taşlardan birini edindim bu 1.5 ay içinde.

Tam “bundan güzeli olamaz” derken, kendi dünyamıza nazar değdirdik sanırım, o korkutucu sağlık sorunu çöktü üzerimize kara bulut gibi..Ama hayat kötü tarafını gösterir gibi yapıp,bir anda vazgeçti.. Sanırım kıyamadı bize. Ve tekrar tırmandık yokuştan birlikte.. Hem iyi günde, hem kötü günde yanımızdaydı sevdiklerimiz destekleriyle, mutlu olduk bunca karışık duygunun içinde.

Kişisel dünyamın perdesini aralık bıraktım; ülkedeki olayları şaşkınlıkla takip ettim bir yandan. (Evet hala şaşırabiliyorum bu ülkede olan rezaletlere, ne kadar safım değil mi?) “Bir başkaydı benim memleketim” eskiden, ama sanırım şarkılarda kaldı bu dize hüzünlü bir halde.

Biraz edebi oldu bu yazı, içimden böyle geldi nedense…

kelebek

Yorum bırakın

Filed under içimden geldiği gibi