Tag Archives: cem yılmaz

Gülmek İsteyen ?

Yine oradan oraya savrulduğum, yazı yazmaya vakit ayıramadığım, bir sürü şeyi yapmaya niyetlenip, yarısını kotarabildiğim bir dönemdeyim… Eski yazılarımda zaman zaman “hayatımda önemli bir dönem” olduğundan bahsediyor, kişisel tarihimde yer tutan vakalardan dem vuruyordum. Ancak hiçbir zaman şimdiki gibi bir dönemeçe girmemişim sanırım..İşte bu sebeple çok fazla kültürel,sanatsal veya sosyal aktiviteye katılamıyorum; fakat gösterime girdiğinden beri gitmek istediğim Cem Yılmaz’ın sinemalaşmış gösterisine bir şekilde kapağı attık…

 

CemYılmaz..

’98 yılına tekabül eder ilk Cem Yılmaz gösterisine

gidişim ve o yaşta yerlere yatarcasına gülerek

izleyişim..Sonrasında fırsat buldukça gösterisini seyrettim ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; ilk gençlik yıllarımda en çok güldüğüm figür olarak uzun yıllar yerini korumuştur.

Son zamanlarda belki koşturmalardan, belki de Cem Yılmaz izlerken aldığım hazzı unutmuş olmamdan dolayı hiçbir gösterisini izleyememiştim.. Sinemaya geldiğini duyunca; fırsat bu fırsat dedim ve bu ‘insanı alıp götüren’ gösteriyi seyreyledim.. Ne vakittir bu kadar seri, uzun süre ve hiçbir şey düşünmeden kahkahalar atmamıştım..Tabi ki çok güldüğüm, komik bulduğum anlar, olaylar oluyor hayatımda; (maşallah !) ama hangimiz 2 saat 20 dakika ara vermeden gülebiliyoruz günlük hayatımızda ?

Ezcümle; Cem Yılmaz’ı seviyor ve esprilerine gülüyorsanız; kendinizi bu akıl ve kalburüstü tespitlerle dolu gösteriye teslim edin..Biliyorsunuz; ‘gülmek’ insanın vücut kimyasını değiştiriyor ve seratonin (mutluluk hormonu) seviyesini arttırarak, ruh halini düzeltiyor … İyi Seyirler …

2 Yorum

Filed under Kültür-Sanat

Müzik Ziyafeti

Aslında daha önceleri çok kez dinlemiş ve virtüözlüğüne şahit olmuş olsam da; her seferinde Fatih Erkoç’un şahane müzisyenliğine hayran kalıyorum..

Filmi başa sarayım; 27 Aralık Pazar günü Fatih Erkoç ile 34 kişilik Senfoni Orkestrası’nın Kanyon alışveriş merkezinin açık alanında konser vereceğini haber alan babamın önerisiyle olay yerine 17.00 sularında vardık.. Önce tek tük insanları görünce; “hayret, pek de rağbet göstermemiş millet” diye düşünme gafletinde bulundum, fakat saatler 18.00’i gösterdiğinde mahşeri kalabalıkla yüz yüze geldik..

 Repertuvar neredeyse tamamen klasikler ve müzikallerden oluşuyordu; New York New York, Phantom of the Opera, Summertime gibi şarkılarla 2 saat boyunca milleti resmen coşturdular.. Ayrıca bazı şarkılarda Evrim Özkaynak adlı bülbül sesli soprano hatunla düet yaparak;  birlikte kulaklarımızın pasını aldılar.. Tabii Fatih Erkoç sadece şarkı söylemekle kalmayıp, trompeti de konuşturarak orkestraya katıldı..

              

Kanyon’un açık hava sahnesi bu kadar kalabalığı bir arada daha önce gördü mü bilmiyorum ama hakikaten -ücretsiz bir konser için- gayet iyi hazırlanılmıştı; ses ve sahne düzeninde en ufak bir aksaklık olmadı, sınırlı sayıda kişi oturabilmesine rağmen ayaktakiler de her cepheden rahatça seyretti; ayrıca sıcak şarap, kestane ve sahlep dağıtanlar oradan oraya yetiştiler, çakırkeyif bir hava yarattılar 🙂

Bu konseri de izledikten sonra diyebilirim ki; Fatih Erkoç nerede sahneye çıkıyorsa bulunası, izlenesi ve akabinde müziğe doyulası bir sanatçıdır..

Laf  senfoniden, trompetten açılmışken; gözüme ilişen bir filarmoni haberini de verip, yazıma noktayı koyayım..Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası; Cem Yılmaz‘ın konuk şefliğinde 09 Şubat 2010′da Lütfü Kırdar ‘da konser verecekmiş, ilgilenenlere duyrulur..

1 Yorum

Filed under Kültür-Sanat