Monthly Archives: Ekim 2013

Yalova’dan İznik’e

Hep hayalim olan bir yolculuk türünü bu bayramda gerçekleştirmek kısmet oldu..Nereye gideceğimizi, nerede ne kadar kalacağımızı bilmeden yola çıkmak ve canımızın istediği şekilde rotamızı belirlemek.. Modern zamanın her daim planlı insanları için ne büyük lüks!

Uzun bayram tatilini fırsat bildik ve yapılacak işleri, ziyaretleri, ritüelleri tamamladıktan sonra atladık bir akşam feribota, ver elini Yalova.. İstanbul’dan deniz yoluyla yapılabilecek en yakın seyahat olduğundan burayı seçtik ve 1 saat içinde valizimizi hazırlayarak kendimizi Yalova iskelesinde bulduk.. Sora sora iskelenin çok yakınındaki marinaya ulaştık ve yanyana dizili lokantaların içinden Altın Balık’ı seçtik. Yediğim en iyi karidesi, çok lezzetli sapsarı kalamarlar tavayı, taptaze mezeleri ve güleryüzlü personeli görünce doğru tercih yaptığımızı anladık.

IMG00251-20131016-2215

Nerede kalmamız gerektiği konusunda bilgi alarak termal bölgeye doğru yola çıktık ve minibüsle yaklaşık 15 dakika sonra oteller bölgesine ulaştık..Gökçedere Köyü’nde bulunan yaklaşık 10-12 otel/motele sorduktan sonra nihayet bir üst köy olan Üvezpınar’da bir otelde yer bulabildik. Mecbur kaldığımız için konakladığımız bu otelin (!) odalarında havlu bile yoktu, ama biz macera arıyoruz ya, bunlar bizim keyfimizi kaçıramazdı!

IMG00268-20131017-1439 Sabah müthiş orman havasını ve sessizliği içimize çektikten sonra; Yalova’nın en görülesi yeri olan termal bölgeyi, Atatürk’ün de konaklamış olduğu Termal Otel’i ve şifalı suların olduğu kaplıcaları gezdik. İnanılmaz kalabalık bir güruh, yağmur yağmasına rağmen açık şifalı havuza giriyorken; biz de mideye iyi gelen sudan içtik, gözlerimize ‘göz suyu’ damlattık ve memba kayalığında nefes alıp verdik.

Bu bölgenin doğası bir harika, sonbahar mevsimi ise kızıla çalan ağaç yapraklarını, yeşilin binbir tonunu görmek için idael.

 

Yalova maceramızı sonlandırmak üzere minibüse atladık ve rotamızı çini diyarı İznik’e çevirdik. Burada bir önceki macerayı unutmak için otelimizi önceden ayarladık ve göl kenarındaki Grand Belekoma Oteli’ne yerleştik. İznik gölünün lezzetli yayın balığını yedikten sonra şehri keşfe çıkmak istedik. Ancak hem yağmur hem de geç saat sebebiyle çok hareketsiz ve sessiz bir ilçe ile karşılaştık. İznik’te bu mevsimde belli bir saatten sonra yapılacak pek bir aktivite olmadığını söyleyebilirim.

Ertesi gün ise meşhur çinicileri, Ayasofya Camii’ni, Süleymaniye Medresesi’ni gezip, birkaç hatıra alarak yolculuğumuzu tamamladık. İznik oldukça sakin, dinlendirici ve göl kenarında yapılacak yürüyüş ile keyif verebilecek bir ilçe; ancak 1-2 günlük bir seyahat burası için yeterli olacaktır.

Geçmiş bayramınız kutlu olsun…

Yorum bırakın

Filed under Biri Kaçamak mı Dedi ?, Kültür-Sanat

Katil Avı

Yine bir Filmekimi, yine bilet bulunamadığından zoraki seçilen ve sırf saati uyuyor diye gidilen ve fakat oldukça çarpıcı, vurucu, aynı zamanda sinir bozucu bir film; Katil Avı. Bu sene de geleneği bozmadık ve son dakikada yer bulabildiğimiz tek filme bilet alıp şansımızı denedik. Sonuç: Enteresan ve tokat gibi bir konu çerçevesinde ilerleyen Japon menşeili kaydadeğer bir seyirlik.

Takashi Miike’nin yönettiği, orijinal adı Wara No Tate olan ve Kazuhiro Kiuchi’nin eserinden uyarlanan bu film; oldukça etkileyici bir konu olan çocuk tecavüzü ile açılışı yapıyor ve aslında en başından nasıl bir film olacağının sinyalini veriyor. Ruh hastası çocuk tecavüzcüsü Kunihide Kiyomaru’yu canlandıran Tatsuya Fujiwara’yı rol kabiliyetinden ötürü tebrik etmek gerek, zira yolda görseniz parçalamak isteyeceğiniz türden bir karakter yaratmış. Kiyomaru’nun tecavüz ederek öldürdüğü 7 yaşındaki küçük kızın milyarder dedesi; katili öldürene oldukça yüklü bir para vaat eder ve tüm Japonya bu psikopatı öldürmek için seferber olur.

Koruma polisleri Mekari (Takao Ohsawa) ve Shiraiwa (Nanako Matsushima) ile ekibi; bu caniyi sağ salim Tokyo mahkemesine teslim etmekle görevlendirilirler ve bu çok zorlu yolculuk sırasında kendileriyle defalarca çelişirler.. “Milyarlık ödüle konmak isteyen halkın karşısında durarak bir ruh hastasını canlarını pahasına korumalılar mı yoksa bu adamı öldürüp parayı kendileri mi almalı” ikilemi, para için görevini, mesleğini satanlar, dürüstlük timsalleri ve daha neler neler..

Wara No Tate

Bol aksiyon soslu, katilin sapkınlığı ve kötü niyetleri karşısında insanın kanını donduran, hayatta para için her şeyini verenler olduğu gibi; dürüstçe ilkelerine bağlı olanların da bulunduğunu vurgulayan, enteresan bir film Katil Avı.. Zaman zaman “o polisin yerinde olsam bu psikopata yapacağımı bilirdim” dedirten sahneler mevcut. Sözün özü; değişik ve vurucu bir seyirlik arıyorsanız; Katil Avı’nı deneyebilirsiniz.

Yorum bırakın

Filed under Kültür-Sanat