Tag Archives: tünel

Etiler’de ‘Büyük Şefler’

 

Ne zamandır gittiğim bir restoranı ve acısıyla-tatlısıyla orada geçirdiğim geceyi ağız tadıyla yazmadığımı fark ettim ve dün gece Etiler’de ziyaret ettiğim ‘Big Chefs’ adlı mekan hakkında iki çift yazı döktüreyim istedim..

Burası ilk şubesini 2 sene önce Ankara’da açmış bir mekan; şu anda 4’ü orada; ikisi de İstanbul’da (Etiler-Tünel) olmak üzere toplam 6 şubeye sahip bir zincir halini almış durumda..

Bonfile ,koca koca etler (t-bone tabir edilen) , pizza, ev yapımı makarna, balık, salata, hamburger; menüde ne aranırsa mevcut..Bizim masada lagos buğulama, ‘t-bone steak’, bonfile, levrek salata ve ıspanaklı pizza yendi; 2 yemeğin (ikisi de ızgara bonfile) ılık gelmesi sonucu iki kişide oluşan memnuniyetsizlik ; garsonumuzun üstün çabası ve özel ilgisiyle dağıldı gitti..

Yemek sonrası gelen Antakya’nın meşhur lezzeti bici bici ve çikolatalı pasta kıvamındaki tatlı, damaklarımızı bir hoş etmekle kalmadı; 2. tabağı da istememize neden oldu:)

Ayrıca menü içecek bakımından da insanı hayal kırıklığına uğratmayan cinsten; kokteyller,  kahve çeşitleri,  viski-şarap seçenekleri, biralar ve hatta bitki çayları ile doğal vitamin karışımları [toksin atanını mı ararsınız, hücre yenileyenini mi, yoksa nikotinin zararlarını yok edeni mi:)]  tatmin edici duruyor..

Dün akşam pek sevdiğim insanlardan oluşan bir grupla yemek yemiş olmam sebebiyle çok objektif bakamamış olabilirim, yani ne yesem ve nerde olsam muhtemelen keyif alacaktım; ama yine de Big Chefs’in hem  akşam yemekleri hem de uzun kahvaltı sohbetleri için uygun , geniş bir menüye ve etkileyici dekorasyona sahip, ‘denemeye değer’ bir yer olduğunu söyleyebilirim..

Aldığım duyumlara göre mekanın kendi yaptıkları ekmekleri ve reçelleriyle taçlandırdıkları açık büfe kahvaltıları da mideleri hayal kırıklığına uğratmayacak türdenmiş..

Şimdiden afiyet olsun 🙂

 

Yorum bırakın

Filed under içimden geldiği gibi

Asmalımescit’e bir gecede kaç kişi sığabilir ?

Beyoğlu’nu nasıl bilirsiniz? Her daim kalabalık, gece hayatı özellikle hafta sonları güneş doğana kadar süren, farklı eğlence tarzlarını benimsemiş yüzlerce insanı aynı sokaklara doluşturan şehir merkezi..Aynı zamanda tiyatro,sinema,konser,sergi,festival gibi bir dolu şahane aktivitenin baş ev sahibi..

Son 3-4 senedir uğrama periyodum ayda bire düşmüş olsa da; ben de İstanbul’da yaşayan çoğu kanı kaynayan ergen gibi; gençliğin ateşini birçok kez orada söndürdüm (ya da yaktım:) ), arkadaşlarımla buluştum,tiyatroya gittim,Nevizade’de sarhoş oldum,dans ettim,konser izledim..Papyonla Beyoğlu’na inilen dönemlere değilse de; oranın pekçok haline şahit oldum..

---

Ama dün gece hakikaten şaşırdım..Son 4-5 yılda farklı türde onlarca mekanların peydahlandığı Asmalımescit sokaklarının yaz akşamlarında; ‘stadyum çıkışı kalabalığı’nı aratmamasına alışmıştık.. Yazarların, şairlerin uğrak yerleri Refik, Yakup gibi köklü meyhanelerin yanıbaşlarına açılan Otto, Lokal, Leblon, KafePi, Babylon Lounge, Groove, Faces, Pulp, Flamm gibi onlarca mekanın; yemek-içki-dans ve eğlencenin ilk akla gelen adresleri olmasıyla birlikte; bırakın bir yerde soluklanmayı; sokakta yürümek bile imkansız hale geldi..  (Dün sokakta yaya trafiği resmen durunca önce ‘deli miyiz biz’ dedim; sonra o daracık  sokağın iki yanında yemek yemeğe çalışanlara bakıp ‘deli mi bunlar’ diye düşündüm..Kimbilir tabaklarının içine neler düşüyor, resmen masayı iterek ve sürtünerek geçtik çünkü) Yanımdaki arkadaşlarımla güle oynaya neredeyse 7-8 dk’da bir sokaktan diğerine geçe geçe dolandık..  

insan seliBu resim dün gece 23:00 sularında Tünel meydanındaki Lokal ile KafePi’nin arasında çekildi ..Olay şu; herkes yakınındaki mekanlardan  ya da civar tekelinden içkisini alıyor, ayakta eğlenceye devam ediyor..

Kendimi çok neşeli-kalabalık bir sokak partisinde hissettim.

Haftanın stresinden kurtulduktan sonra Babylon’da Jazzanova adlı Alman grubun latin-jazz konserini izleyelim diyoruz; ama ne mümkün, kesinlikle bilet yok diyor kapıdakiler.. (2 arkadaşımız biletleri önceden alma akıllılığı gösterdiklerinden onlar kapağı atıyorlar.) Gişenin kapısında insanlar biletli arkadaşlarımıza ‘Ne olur bileti verin,1.5 saattir bekliyoruz’ diye yalvar-yakar olunca herhalde çok büyük bir konseri kaçırıyoruz diye dönsek de; 1 saat sonra aslında DJ’in gelmediğini ve konserin çok vasat geçtiğini öğreniyoruz..

asmalı sokakları

Bahsettiğim hınca hınç sokaklardan biri.. Tabi bu kadar kalabalık ve içkinin bir araya gelmesi neticesinde; sokakta durduğumuz kısa sürede biri şişe kırmacalı olmak üzere 2 kavga görüyoruz..

Bu arada değinmeden geçmeyeyim; sigara yasağının da sokakların dolup taşmasında büyük etkisi var..

 

 

Takip ettiğim kadarıyla yaş grubu genellikle 18-40 aralığındaydı ve kalabalığın  %4-5 kadarı yabancı turistti.. ( ‘Bu sayısal bilgilere nasıl vardın’ derseniz öngörü ve gözlem diyeceğim:) )

Sözün özü; Asmalımescit yıllardır Nevizade’nin tacını çalmış durumda.. Her hafta sonu değil de; arada bir kalabalığa karışmak, arkadaşlarla sohbet etmek, şirin/şık/rahat bir yerde yemek-içmek ve kafayı boşaltmak için birebir..

3 Yorum

Filed under Asmalımescit-Beyoğlu