Monthly Archives: Eylül 2012

Bir Eylül Güzellemesi

Eylül geldi..Çoğu kişinin en sevdiği ay, hem sıcakların artık enselerde boza pişirmediği, havanın püfürdediği; hem de halen yaz emareleri barındıran; temiz, kibar ve naif bir ay Eylül..Üstelik bu seneki Eylül’ün; kişisel tarihimde de çok büyük bir önemi var; bağlılık ve birliktelik yolunda attığımız 2. büyük adım..

Gelelim bu aralar yapmayı planladığımız aktivitelere; hem belki size de değişik bir fikir verir bu yazdıklarım..

Artık çoğu kişi tarafından bilinmesi sebebiyle bakirliği kalmayan Büyükada’nın içinde; nispeten korunaklı kaldığı söylenen bir koy “Prenses Koyu”.. Burası Prenses Koyu Otel’e de ev sahipliği yapan bir plaj aynı zamanda..

Güneşlenmek, deniz kenarında uyumak, yüzmek ve İstanbul’dan uzaklaşmadan tatil havasını yakalayabilmek için uygun bir alternatif gibi sanki; denemeye değer..Güneş enerjisine teslim ettiğimiz vücutlarımızı canlandırmak içinse; adanın balıkçılarından birinde guruba karşı meşk etmek de şahane bir kapanış olur herhalde !

Sırada her sene keyifle takip ettiğimiz; fırsat bulunca bir film bile olsa mutlak kapısını çaldığımız sanatsal aktivitemiz: FilmEkimi

İKSV tarafından düzenlenen FilmEkimi etkinliğinde; 29 Eylül-7 Ekim tarihleri arasında, Fatih Akın’dan; Brian De Palma’ya; Benicio Del Toro’dan Juliette Binoche’a; sinema dünyasının önemli isimleriyle aynı çatı altında buluşmak mümkün olacak.. Eminim çok etkileyici ve vurucu hikayelerin bulunduğu seyirlikler vardır programda..Geçen yıllardan tecrübe ettiğimiz kadarıyla; erkenden biletleri alıp yerleri garantilemek gerekiyor..

Aslında burada paylaşabileceğim birkaç şey daha var kafamda; Eylül ve sonrasına dair..Ama onları da ilerideki yazılara bırakıyorum..

Eylül’ün ve hayatın tadını çıkarabilmek temennisiyle..

2 Yorum

Filed under Biri Kaçamak mı Dedi ?, Kültür-Sanat

Beylerbeyi’nin İncisi – İnciraltı

Deminden beri düşünüyorum “Ben burayı nasıl daha önce yazmadım” diye..Acaba yazdım da hatırlamıyor muyum diye eski yazıları kurcaladım, lakin en ufak bir değinme bile göremedim..Sonunda benim bu şahane mekanı keşfimin; bloga ara verdiğim döneme denk gelmiş olduğuna kanaat getirdim.

İnciraltı meyhanesi; İstanbul’un en sevdiğim semtlerinden Beylerbeyi’nin göbeğinde, iskeleye çok yakın bir konumda bulunan, incir ağacı gölgesindeki avlusuna girer girmez insanı içine çeken, sevimli, eski usul meyhane havasında bir lokanta..

Meze tepsisi; görür görmez ağzımı kulaklarıma vardıran cinstendi, içinde yok yok!  Köpoğlu Mancası, Çerkez Tavuğu, Deniz Börülcesi, Uskumru Çirozu, Kaya Koruğu, Kuru Börülce Salatası, Topik, Uskumru Taratoru, Şevket-i Bostan Otu ve daha neler neler !

Mezelerin ve ara sıcakların güzelliğinden, ana yemeklerle çok fazla haşır neşir olmak kısmet olmadı, ancak ‘Asma Yaprağında Levrek’denemeye değer !

Fonda inceden Türk Sanat Müziği şarkıları çalıyor, rakı kadehleri eski usul; altlarında dantelle masaya geliyor. Ve son olarak; Türk Kahvesi yanında kendi yaptıkları likörle servis ediliyor.

Lezzetli yemekler, şahane mezeler, uzun sohbetlere eşlik eden sıcacık, neşeli bir bahçe, özenli ve kibar servis..Bir insan sevdikleriyle güzel vakit geçirmek istediği bir akşamda daha ne ister ki ?

Hepinize afiyet olsun !

2 Yorum

Filed under Tadı Damağımda Kalanlar

Kısa Kısa…

Şırnak…Tecavüz…Suriye…Dört+Dört+Dört…Er…Asteğmen…Kürtaj Yasağı…Tecavüz Eden Şerefsizin Çocuğunu Doğurmak Zorunda Bırakılan Kız…Nato…Cinayet…İhanet…Can Pazarı…Dayak…Otobüs Yolu…66 Aylık…Ergenekon…Asker…Kaza…Şehit Aileleri…Polis…Arap Baharı…Meclis…Basın Özgürlüğü (!)… Katliam…Yeni Ders Yılı…

Gazete ya da haber açmaya korkuyorum artık..Her gün yeni bir rezalet, yeni bir felaket.. Benim bu ülkeye dair pek umudum kalmadı artık..

Yorum bırakın

Filed under Gündem