Başlığı manidar olsun diye attım…”Yaz” diyor bana hesapta, dök içindekileri buraya. Bir yandan da içinde bulunduğumuz ve pek sevilen, –nedense benim aramın çok da hoş olmadığı– mevsime işaret ediyor. Ama benim hiç yazasım yok..Dikkat ettim de, son ayların 29’una denk gelmiş hep bloğun başına oturmam..Bu ay da öyle tesadüf etti. Ama bana şakır şakır yazdıran hevesim buharlaştı, sanırım sıcaktan.
Katliam, terör, ikiyüzlülük, savaş, şehitler, stratejiler, açık oturumlar, yalan dolan ve düzenbazlık içinde geçiyor pek sevgili mevsimimiz yaz. ‘Dünya böyle, alış‘ diyorum kendime, ama yok, olmuyor. Alışamıyorum. Alışmak istemiyorum. Karamsar yazılar yazmak istemiyorum. O yüzden bu yazıyı yarım bırakıyorum ve güzel günler görmeyi umut ediyorum.
(…)
Bir günü
Güzel bir günü
Güneşli bir günü
Hiçbir şeye degişmem
Onun için savaşı sevmem
Onun için zulümü sevmem
Onun için yalanı sevmem
Bilirim yaşamaz güneşte
Bilirim yaşamaz yanyana aşkla
Ne haksızlık
Ne korku
Ne açlıkNecati Cumalı