Monthly Archives: Kasım 2014

Yıldızların Altında Kuantum

Aklımın almadığı konulardan pek fazla hoşlanmama eğilimim var sanırım. Çocukken kendime şu soru zincirini yöneltirdim: Biz neredeyiz ? Evde. Ev nerede ? Türkiye’de. Türkiye nerede ? Kuzey yarım kürede. Kuzey yarım küre nerede peki ? Dünyada.. Ne hoş… Dünya nerede ? Evrende/Kainatta/Galakside … Peki onlar nerede ? ? ?  Her seferinde bu noktaya kadar gelir, sonra ‘fazla düşünme, insanın aklı almaz’ sözlerine kulak verir, düşünmeyi bırakırdım..

Yıldızlararası (Interstellar) filmini izledikten sonra çocukluk sorularım yine kafamda canlandı..Filmi izleyeli 2 hafta oldu, halen düşündüğüm bazı noktalar var. Filmi çok mu sevdim ? Hayır. Ama beni düşüncelere sevk ettiğini yadsıyamam.

Künyeye bakalım; pek sevdiğimiz Christopher Nolan yönetmen koltuğunda.. Batman serisini, Memento’yu, Prestij’i düşününce zaten 1-0 önde çıkıyor sahaya Yıldızlararası.  Oyuncular cabası; Matthew McConaughey, Michael Caine, Anne Hathaway, Matt Damon,..

Karadelik, kuantum, solucan deliği, uzay yolculukları belki ilginizi çekmiyordur, ama yine de bu alandaki genel kültürü arttırmak için bile seyredilebilir bir film Yıldızlararası.

Filmin çıkış noktası; yakın gelecekte dünyanın ve insanlığın tehlikeye girmesi sonucu farklı bir yaşam alanı arayışına girilmesi..

Karadelik

Eski kulağı kesik bilimadamlarından Cooper (McConaughey) ile NASA’nın yolu, Cooper’ın kızı üstün zekalı Murph vesilesiyle kesişir. Cooper’ın seçim yapması gerekecektir; insanlığın geleceğini kurtarmak için başka gezegenlere yelken açmak mı yoksa dünyada kalıp kendi hayatını ailesiyle birlikte geçirmek mi…

Filmin büyük çoğunluğu Cooper ile Brand’in (Hathaway) uzaydaki cebelleşmeleri ve maceraları ile geçiyor, fakat eş zamanlı olarak dünyada olup biteni ve ailelerinin hayatlarını da seyrediyoruz.

Zaman – yer çekimi kavramlarının tamamen farklılaşması, 5. boyuttan mors alfabesi ile mesajlar gönderilmesi, kara delik içinden geçerken uzayın korkutucu sessizliği, dev dalgalı tuhaf gezegenler ve insanların uzayda bile törpülenmeyen hırslarını izlemek enteresan.. Bazı sahnelerde filmin yörüngesinden çıktığımı kabul etmem gerekiyor. Çok bilmiş seyirci kimliğime bürünüp “yok artık ne saçma” dediğim yerler de oldu. Ama muhtemelen o noktalar benim bilimsel eksikliklerimden dolayı açık kaldı.. Çünkü uzaya gönül vermiş insanlarla konuştuğumda, hepsinin her sahneye, her detaya bayıldıklarını öğrendim.

Dediğim gibi, bu konulara azıcık ilgi duyuyorsanız, ufkunuzu genişletecek bir film Yıldızlararası..

İzlemekte fayda var…İyi Seyirler…

interstellar

 

2 Yorum

Filed under Kültür-Sanat

Laf-ü Güzaf…

Şu yaşıma kadar hayattan öğrendiklerimden dem vurmak istiyorum bugün…Bir nevi 30 yaş muhasebesi de diyebiliriz buna. “Şuncacık zamanda ne belledin de insanlarla paylaşıyorsun” diye düşünmeyin. 30 yaş; insanın hayatın anlamını çözdüğünü zannettiği, lakin esasında hiçbir haltı tam anlamadığı, buna rağmen “hayattan öğrendiklerim” yazısı yazacak kadar kendine güvendiği bir yaştır.

Aklıma düştüğü gibi sıralıyorum düşüncelerimi.

1-  Öncelikle hayatın, tüm yaşananların, hissettiklerinin ve etrafında olup bitenlerin geçici olduğunu idrak et. Zaman zaman kendini çok üzdüğünde ya da deli gibi mutlu olduğunda, hiçbir duygunun kalıcı olmadığını hatırla.

2- Seni bu dünyaya getiren annenin-babanın kıymetini bil. Özellikle hayattalarken.

3- ‘Kimseye güvenme’ safsatasına inanma. En azından önce kendine güven. Pupa yelken..Bir de ailene, aile olarak seçtiklerine…

4- Çocukken, gençken yaptığın hataları, komiklikleri rahatça söyle; utanma. Bunların farkında olup dalga geçebilmek veya ders çıkarabilmek önemli olan.

5- Bazı isteklerin gerçekleşmediğinde kaderci olmayı bil. Böylesi daha hayırlıymış diyerek içini rahatlat.

6- Eğitilmekten korkma. Okulda, sokakta, ailede..Öğrendiğin her şey yanına kar kalır. Bilgiyi nerede görürsen al. Üşenme.

7- Gazetelerde, televizyonda gördüğün üzücü olayların “başka insanlar” için olduğunu düşünme, fanusta yaşama. Her türlü olayın, herkesin başına gelebileceğini unutma. O olayları yaşayanlara destek ol, fanusundan çık.

8- Öfke ya da alkol sebebiyle kontrolünü kaybetme(meye çalış).

9- Tadını bilmediğin biberi denemeden ağzına atma.

10- Senin mutluluğuna senin kadar sevinen insanın dostun olduğunu unutma. Dostaneliğin kıymetini bil.

11- Ülkende, dünyada olup bitenlerden haberdar ol. Dış dünya ile ilgilenmemeyi marifet sanma. Ülkelerin başkentlerini öğren.

12- Aşırı yemenin vücuduna zararı olduğunu hatırla. Abartma.

13- Hiçbir sırada,kuyrukta birilerinin yerini alma, kimsenin hakkına saldırma.

14- Şarkı söyle, kafana göre dans et. Kim ne diyorsa desin, boşver.

15- Kimseye haset etme, kimseyi kınama, yargılama, kimseyle dalga geçme. Kınadığın ve    dalga geçtiğin her şeyin başına geleceğini unutma.

16- Cömert ol. Hem maddi, hem manevi.

17- Karizmatik ve serinkanlı olacağım diye, ruhsuz olma. Olaylara tepki vermek, duyarlı olmak güzeldir.

18- Senin olmayan bir şeye hiç özenme bile. Çünkü zaten senin olunca o kadar önemi kalmayacak.

19- Kin tutma, rahatla.

20- Havalı olacağım diye olduğundan farklı davranıp kendini zora sokma.

21- Duygusallığı, çocukluğu, hevesli olmayı, yaşama sevincini küçümseme, 17. maddeyi hatırla.

22. Yaptığın işin hakkını ver, baştan savma yapma. Başarınca çok fazla övünme, ama kendini de asla küçültme, değerini bil, bildir.

23- Geçici hevesler için, aileni kırma, dostlarını yok sayma. Kimseye kendini fazla kaptırma.

24- Hayatını paylaştığın insana hak ettiği değeri ver. Herkes gider, o kalır.

25- Film seyret, kitap oku. Hatta ne bulursan oku. Fazla okumanın zararı olmaz.

26- Kimseye eşek şakası yapma, kaldıramayabilirler. Ayrıca denizde şaka olmaz, unutma.

27- Güzel yemek yapmayı öğren, zarar gelmez. “Ben yemek yapamam, kariyer yaparım” demeyi marifet sanma.

28- Annenin,babanın varsa kardeşlerinin söylediklerini, öğütlerini dinle. GERÇEKTEN iyiliğini isteyen insanları sırf asilik olsun diye kırıp dökme.

29- Apolitik olma, siyasi tarihini öğren.

30- Dünyevi hırslara kapılma, hepimizin misafir olduğunu unutma.

 

…Şimdilik bu kadar…

 

 

 

 

2 Yorum

Filed under Gündem Dışı, içimden geldiği gibi