Siz de dizi çılgınlığına kendini kaptıran çoğunluktan mısınız? Hafta arası gecelerinde işten güçten bitmiş halde eve dönüp televizyon karşısında ayak uzatarak ekrandaki olaylara konsantre olup, karakterlerin dertlerini kendi sorununuzmuşçasına sahiplenmekte misiniz? O zaman buyrun yazıya 🙂
Türk ya da yabancı dizi fark etmez, insanların yadsınamayacak bir kısmı akşamları evlerinden çıkmayıp kendini televizyonun karşısına mıhlıyor ve yatana kadar da oradan kalkmıyor. Çünkü gün içindeki stresi, gerginliği daha iyi alan, üstelik bunun için hiçbir çaba sarf etmeyi gerektirmeyen tek araç televizyon.
Bu konuda yorumlar çok çeşitli; kimi “ne anlıyorsunuz bu aptal kutusundan, yapacak başka işiniz yok mu” derken, bir kısmı da Türk dizilerine düşman; “2 saatlik dizinin yarım saati bakışmalarla geçiyor” diyor..
Bu furyanın geçmişi de mevcut tabii, ama o vakitte dizi piyasasının bu kadar civcivli olmadığı kesin..Ben ilk okul 5’teyken Süper Baba vardı misal, cuma akşamlarını şenlendiren..Şu an yine yayınlansa birçok kişiyi kendisine bağlayabilecek güçte olan yılların Perihan Abla’sı, Bizimkiler‘i.. Ve sonra Asmalı Konak’la başlayan, halen de devam eden bir enteresan dönem..
Dizi sektörü sadece oyuncuların yer aldığı bir alan değil, bu işten ekmek yiyen binlerce insan var; hatta o piyasadaki herkesin dem vurduğu bir konudur “set işçilerinin insanlık dışı şartlarda çalıştıkları ve buna bir dur demenin gerekliliği” ..
Müziklerinin bile son yıllarda ayrıca önem kazandığı, her karakter ve olay döngüsüne ait belli melodilerin olduğu, yüzlerce insanın bir sahne için sabaha kadar uğraştığı, kullanılan repliklerin ağızlardan düşmediği ve bazılarının olayı abartıp, dizide ölen biri için cenaze ilanı verebilecek kadar kendini özdeşleştirdiği karakterlerin yaratıldığı bir sektör bu..
Bazılarının teorileri ise “dizilerle insanları uyutup memleketi soyuyorlar, millet de Behlül’le Bihter’in sevişmesinin derdine düşüyor” şeklinde oluyor… Yani Aşk-ı Memnu var diye mi o insanlar memleketi kurtaramıyor ya da yapılması gereken çok önemli işlerini erteliyorlar?
Tabi ki işi fanatizm boyutuna getirenleri veya Kurtlar’a özenip birilerine bıçak çekmeyi marifet sayanları kastetmiyorum, ama keyif aracı olduğu sürece bu seyirliklerin kafayı boşaltmak için kullanılmasında da bir beis göremiyorum:)