Belki gözünüze ilişmiştir gazetelerde; 4 Kasım Pazar günü Şile’nin Ovacık Köyü’nde 1. Tohum Takası Şenliği adında bir etkinlik vardı… Öğrendiğim kadarıyla bu şenlik; Karaot Tohum Derneği, Ekolojik Üreticiler Derneği, Slowfood/Fikir Sahibi Damaklar ve Şile Belediyesi eliyle organize edilmiş olup; her sene, hatta belki 6 ayda bir tekrarı yapılacakmış..
Daha önceleri Ege’nin bazı köylerinde yapılan bu etkinlik; duyduğum kadarıyla Şile Belediyesi’nin talepleri üzerinde burada da yapılmaya başlanmış.. Biz şenlik alanına birazcık geç kaldığımız için tohumlar ve fideler dağıtılmış, etkinlik neredeyse bitmişti..
Köy halkının kurduğu pazar yeri de başlı başına bir şenlik havasındaydı; taptaze marullar, biberler, patlıcanlar, ev yapımı reçeller, özel üretim ballar, kabaklar, ekmekler, yoğurtlar ve daha neler neler.. Son zamanların moda tabiriyle her ürün tam anlamıyla “organik”ti…
Şenlik bitti; ama bu vesileyle İstanbul’a yakın kaçamaklar serisine bir yenisi daha eklendi; Şile’nin köyleri Ovacık, İmrendere, Karamandere ve daha niceleri.. Buralara araba dışında ulaşım pek mümkün gözükmüyor, mesafe de az değil ancak Şile tarafına yolunuz düştüğünde bu köyleri ziyaret etmenizi, yemyeşil ormanların, rengarenk doğanın taptaze havasını içinize çekmenizi öneririm.. Alttaki fotoğraf Karamandere’nin içindeki Saklıgöl’den…
Yazıyı son zamanlarda okuduğum en güzel sözlerden biriyle noktalamak istiyorum :
Beş yaşındayken annem hayatın püf noktasının mutluluk olduğunu söylerdi. Okula başladığımda bana büyüyünce ne olmak istediğimi sordular. Ben de “mutlu” yazdım. Onlar bana ödevi anlamamışsın dediler, ben de onlara siz hayatı anlamamışsınız dedim.— John Lennon