Bir bayram daha eksildi ömrümüzden dün itibariyle, bugün bir yenisini; Cumhuriyet Bayramını idrak ediyoruz milletçe.. Ortalık her zamankinden daha karışık, bulanık ve de karanlık..Yasaklanan yürüyüşler, protestolar, biber gazları eşliğinde sosyal medyada, sokaklarda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz umarsızca.
TDK’nın internet sitesine baktım; bayramın kelime karşılığı neymiş acaba diye; aşağıdaki 3 madde ile karşılaştım :
1. isim Millî veya dinî bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günler
2. Özel olarak kutlanan gün
“Üzüm bayramlarının eğlencelerinde bulunmak istiyorum.” – H. E. Adıvar
3. Sevinç, neşe
“Sandalda, gemide bir sevinç, bir bayram, el çırpmalar, gülüşler, yaşalar.” – N. Cumalı
Nedense bu maddelerin hiçbiri bizim ülkemizde tam manasıyla gerçekleşmiyor; ne bir özel gün kutlamasının yaşattığı o coşkuyu tam olarak hissedebiliyoruz, ne de 3. maddede yer alan “sevinç,neşe” duygularını.
Öyle bir ülke ki burası; Anıtkabir’e yürümek isteyen parti liderine biber gazı sıkılabiliyor ve bir milletin coşkulu kutlaması engellenmeye çalışılıyor.
Aslında bugün; Kurban Bayramı tatilinde yaptığım Çanakkale seyahatinden, Bozcaada’da yazdan çaldığımız birkaç saatten, Bayramiç’ten, Kepez’den dem vuracaktım. Ancak günün manasını da dikkate alarak; içimden çifte bayram yazısı geldi. Hepimizin geçmiş Kurban Bayramı ve 89. Cumhuriyet Bayramı kutlu, mutlu ve umutlu olsun…
(Bu resim 2010 yılındaki Assos gezimizde tarafımdan çekilmiştir)