Önyargılarınıza ve küçümsemelere kulak asmadan, tarafsız olarak izlemenizi önereceğim bir filmden bahsetmek istiyorum bu yazımda: Mucize.
Sadece çok dramatik olmamasını umarak, yorumları, konunun detaylarını bile okumadan koyulduk filmi izlemeye. Öncelikle, baştan sona ilgimi uyanık tutan oyunculara ve görsellere sahip olduğunu belirtmem lazım sanırım.
Konuyu özetleyeyim: 60’lı yıllarda; İzmir Menemen’li öğretmen Mahir (Talat Bulut); eskiden kalan zorunlu hizmet borcunu ödemek için Kars’ın bir köyüne atanır. Öyle uzaktan tahayyül edilebilecek bir köy değildir burası, yolu, suyu, okulu, elektriği olmayan bir yer düşünün, bir avuç insan hep birlikte yer sofralarında yemek yiyorlar. Çocukların başlarını sokacakları bir köy okulu dahi olmadığından, okuma yazma bilen yok denecek kadar az.
Köyün muhtarı rolündeki Erol Demiröz, karısı rolünde Meral Çetinkaya, muallim rolünde Talat Bulut, köy eşrafından Ali Sürmeli,akraba kadınlardan Nilgün Karababa, muhtarın oğlu rollerinde Nazmi Kırık, Erdem Yener, Metin Yıldız, gelin rolünde Büşra Pekin (özellikle onu istemeye gittikleri sahne) o kadar gerçekçi ve iyi oynuyorlar ki, sahnelerinde etkilenmemeniz zor.
Ama filmin sürprizi, muhteşem performansı ile tartışmasız Mert Turak. Muhtarın oğlu sakat Aziz rolünü öyle bir canlandırıyor ki, ister istemez boğazınız düğümleniyor, karakteri öyle sevdiriyor ki, mutlu olmasını istiyorsunuz. Meğer çok başarılı bir tiyatrocuymuş. Bu filmden sonra fazlaca tanınacağını düşünüyorum.
Muhtarın eşi rolündeki Meral Çetinkaya, benim en sevdiğim ve oyunundan etkilendiğim kadın oyunculardan biri.. Oynadığı her role bürünen, resmen o karakter olan bir oyuncu. Filmdeki son kız isteme sahnesinde, son geline yaptığı konuşmalarda beni pek duygulandırdı. (Sürprizi bozulmasın diye detay vermiyorum)
Mert Turak Aziz rolünü bu kadar başarılı oynamasaydı, şiveler bu derece gerçekçi konuşulmasaydı aynı etkileyicilik yakalanır mıydı; zannetmiyorum.
Film boyunca beni gerçeklikten uzaklaştıran tek nokta, herkesin inanılmaz naif, iyi niyetli, saf, zerre kötülük düşünmeyen insanlar olmasıydı. Eşkıyaların yardımı, köy halkının muallime sevgisi, erkeklerin eşlerine karşı tutumları, kayınvalidenin gelinlere davranışı, …Herkes peri masalından çıkmışcasına iyilik timsaliydi. Gerçeğe uygunluğunu orayı ve o dönemi bilenler daha iyi tartacaktır.
Mahsun Kırmızıgül’ün, tüm oyuncuların ve zorlu şartlarda çekimleri tamamlayan ekibin hakkını teslim etmek şart. Ezcümle; bu filmi izlemenizi tavsiye ederim.. İyi seyirler…