Tag Archives: nurgül yeşilçay

Yedi Kocalı Hürmüz / ..aldatmak ya da aldatmamak..

Aslında amacım geçenlerde izlediğim; 7 Kocalı Hürmüz filmi hakkında 1-2 satır yorum yapmak, oyunculukları ve anlatımı tartışmaktı..Ama az önce filmi gözümün önünden geçirirken “insanlar neden tek eşli değildir, bir kişiyle yetinmezler ve aldatma ihtiyacı duyarlar” gibi sorular geçti aklımdan..

Hürmüz bilindiği üzre 1800’lü yıllarda İstanbul’da yaşayan ve 7 ‘herif’i [bkz. filmdeki El Hubb şarkısı– ‘gökten şapır şupur herif yağacak’ 🙂 ] aynı anda idare eden, işveli cilveli fettan bir hatundur.  Önceki versiyonları izlemediğim için filmler ya da Hürmüzler (Ayten Gökçer, Türkan Şoray vs.) için kıyaslama yapamayacağım; amma ve lakin; nedense Nurgül Yeşilçay bende hiçbir zaman beklediğim etkiyi bırakmıyor, sanki bana biraz donuk geliyor..Elbet iyi oyuncudur, ama ben teknik olarak değil sadece izleyici gözüyle yorumluyorum.

Hatta Gülse Birsel Safinaz karakterinde çok daha göz doldurucu ve eğlenceliydi bana göre, belki de ona karşı bir beklentim olmadığı içindir, bilemiyorum.. Ezel Akay diğer filmlerinde olduğu gibi her şeyi abartı ve karikatürize anlatmış, evlerin renkleri, sokaklar, kıyafetler-makyajlar  (Ör : Haluk Bilginer), yangın söndürmeye gelen tulumbacılar (Vokaliz müzik grubuymuş), danslar-müzikler… Filmden sonra bir müzikali tiyatro sahnesinde izlemiş gibi oldum..

Erkan Can (Hızır Reis), Cengiz Küçükayvaz (Berber Hasan), Öner Erkan (Trakyalı Hallaç Rüstem) ve Pınar Çağlar Gençtürk (Havva) gerçekten yaşayarak oynamışlar, hoşuma gitti..

Gelelim şu “çok eşlilik” konusuna..‘Bu eğlenceli filmden bu konuya nasıl geldin’ diyebilirsiniz ama malum; çağımızın kadın-erkek mevzularındın en çok kafa kurcalayan ve içi boşaltılan konusu bu..

Beni en çok sinirlendiren argüman ‘erkeklerin doğası gereği asla tek eşli olamayacakları, genlerinde çok eşli olmanın var olduğu ve bir kişiyle hayatlarını geçiremeyecekleri’ oluyor haliyle..Zaten işlerine gelen bir durumu pohpohlayan konuşmalar bu kadar ayyuka çıkınca adamların savunmaları da hazır hale geliyor.. 

Aldatma konusu çok hassas, zemin kaygan.. Kimisi göz ucuyla başkasına bakmayı aldatma sayarken, bazıları ‘aynı yatağa girmeyi’ kıstas alıyor.. Hangi durum olursa olsun; her türlüsü karşı tarafı kandırmak oluyor.. Dışardan ahkam kesmek ve büyük konuşmak kolay belki ama her zaman savunduğum şu; akılda/gözde/gönülde başkası varsa, en temizi bunu yarene uygun dille anlatmak herhalde.. Zor işler bunlar, zooor 🙂

6 Yorum

Filed under Gündem Dışı, Kültür-Sanat