Dünyanın iki yüzü var,
İnsanın olmuş, çok mu?
Yer ile gök arasında ince bir çizgi,
Ölüm ile hayat arasında da.
Örtülmeyen kusurları kapatmaya yetmiyor sevgim.
Lav misali döküldük yuvadan,
Ve bıçak sırtında gezerken,
Toz olduk, un olduk, ufalandık.
Sûr üflendi, yer-gök birleşti.
Ellerim hâlâ uyuşuk, kırışık ve soğuk,
Bir gün lâl, bir gün avaz,
Ayazında buz keserken,
Sesim çıkmadı, bağıramadım.
İçim inledi en derinden,
Ne nağme anladı, ne martı.
Hayatı karmaşık hale getiren biz miyiz acaba? Bu basit sorunun yanıtını arıyorum uzun zamandır. Yazılmamış kurallar, ahlaki boyutlar ve öğrenilmiş çaresizlikler arasında gidip geliyoruz ve haberimiz mi yok? Belki de var ve böylesi hoşumuza gidiyor. ‘Keşke 500 yıl sonraki toplumları gözlemleyebilme imkanım olsaydı‘ diyorum bazen. Sonra vazgeçiyorum hemen. Çünkü ne kadar az bilirsem o kadar iyi.
Hayatımın ilk şiir denemesiydi yukarıdaki. Pardon, ilkokuldayken yazdığım “İlkbahar” ve “Arkadaş” şiirleri müstesna. Hem “manzume” insanı değilim ki ben, “nesir” severim, uzun cümleler kurmayı bilirim.
Bazen de meramımı anlatmak için sadece susarım, karşımdakinin gözünün içine bakarım. Bağırıp çağırmadan anlaşılmak isterim.
Çoğu zaman anlamazlar. Nadiren sezecek gibi olan biri çıkar, o da korkup vazgeçer.
Çünkü “Suçlamak, anlamaktan daha kolaydır, anlarsan değişmen gerekir.” (*)
(*) Peyami Safa
Kaleminize sağlık. Devamını bekliyoruz 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
🙂 Teşekkür ederim motivasyon için. Deneyeceğim!
BeğenLiked by 1 kişi
Nadiren sezecek gibi olan biri çıkar, o da korkup vazgeçer.’ tam olarak bu.
BeğenLiked by 1 kişi
Yorumunuzu okuyunca şunu düşündüm: Acaba bunu yazan kişi olarak ben de mi böyle yapıyorum? Kolaya kaçıp “anlamamayı mı” tercih ediyorum?
İnsan kendini tanıyıp çözene kadar ölüyor zaten..
🙂
BeğenBeğen
Yazmak iyidir ama şiir, ama nesir. Anlaşmak iyidir ama konuşarak ama bakışarak…
BeğenLiked by 1 kişi
Yok kesinlikle öyle değil. Ben bile sorunlarımla ilgilenmiyorum başkası neden ilgilensin ki, normal bir durum 🤭
BeğenLiked by 1 kişi
Katılıyorum. Anlaşılmak/anlaşmak kafi, nasıl olduğu önemli değil.
BeğenBeğen
Doğru..Bir söz var, tam olarak katılmasam da bazen “acaba” diyorum: “Başkalarına problemlerinizi anlatmayı bırakın çünkü insanların %20’si probleminizi umursamıyor, kalan %80 de probleminiz olduğuna seviniyor.”
Umarım bu durumda değilizdir 🙂
BeğenBeğen
Emeğinize sağlık
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkür ederim. Okuyan gözlere sağlık.
BeğenLiked by 1 kişi
“Suçlamak, anlamaktan daha kolaydır, anlarsan değişmen gerekir.” işte tam da olay burada başlıyor. değişime başlamaktan kaçtıkça sıradanlaşıyor her şey ve kimse bunun farkına varamıyor
BeğenLiked by 1 kişi
Doğru…Ve kendi adıma şunu diyebilirim ki, en zor eylemlerden biri “değişmek”.
Ama sen istemesen de hayat mecbur ediyor bazı değişikliklere. İyisi mi; kendi irademizle anlamaya ve değişmeye başlamak.
Sevgiler.
BeğenBeğen
Aynen en iyisi kendimiz yapalım bu işi:)
BeğenLiked by 1 kişi
“Analrsan değişmen gerekir…” Ahhh… Yanlış insanlara imreniyorum. 🙂 ve ne çok benziyor sözümüz birbirine… ( Haziran Uvertürü)
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkür ederim 🙂 Okudum şimdi Haziran Uvertürü’nü, ne güzel denkleşmişiz…
Bağlantıyı da bırakalım şöyle, belki ne olduğunu merak eden çıkar–> https://demlikedebiyat.com/2019/06/05/haziran-uverturu/
Sevgiler, iyi kaybolmalar.
BeğenLiked by 1 kişi
“Bazen de meramımı anlatmak için sadece susarım, karşımdakinin gözünün içine bakarım. Bağırıp çağırmadan anlaşılmak isterim.” Bence sen susarsan anlarım ben. İnsanların sustuklarını duyma gibi bir yeteneğim var:) Bu yüzden, söyledikleri yüzünden üzüldüğümü düşünenlere üzülüyorum; çünkü aramızdaki dağlar hiç küçülmeyecek. Yaz sen.. hep yaz..
BeğenLiked by 2 people
…………………………….
(çünkü ben bu yoruma ne desem hafif kalacaktı, susuyorum, anlaşılmak üzere:)
*aralardaki dağların sözlerle oluşmuş olduğu fikri nasıl hoşuma gitti…..Kapa parantez.)
🙂
Sevgiler.
BeğenLiked by 1 kişi